Gıda Güvenliği
Günümüzde eski usül gıda işleme ve tüketiciye sunma
yaklaşımlarında gerek tüketicinin bilinçlenmesi gerekse ülkelerin gıda
yasalarını “daha sağlıklı ve güvenli gıda üretme” doğrultusunda güncellemeleri
nedeniyle çok önemli değişimler meydana gelmiş ve gıda güvenliği konusu son
yılların en önemli toplumsal konusu olmuştur.
Gıda güvenliği kavramına dar bir çerçeveden bakıldığında,
gıdaların amaçlanan kullanımına uygun olarak hazırlanması ve tüketildiğinde
tüketicilere zarar vermemesi anlamında kullanılan bir kavram olmakla beraber
daha geniş anlamda gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik,fiziksel ve
kimyasal etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması,
depolanması ve son tüketiciye sunulmasını tanımlayan bilimsel bir sistem döngüsüdür.
Güvenli gıda ise her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak
tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır.
Gıda üretimi yapan işletmelerde (restaurant, otel, pastane,
vs ) kaliteli üretim sisteminin yanında öncelikli olarak gıdanın güvenliğini
tarladan çatala kadar garanti altına alan ISO 22000 sistemi uygulaması gıda
güvenliği açısından çok etkin bir yönetim sistemi haline gelmiştir. Gıda
güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir sistem olan ISO 22000 gıda
işletmelerinde, güvenli gıda üretimi için gerekli olan hijyen
şartlarının(personel hijyeni, ekipman hijyeni, ham madde hijyeni, ortam hijyeni
vs ) belirlenmesini ve bu şartların üretimden tüketime sunulmasına kadar uzanan
döngü içerisinde eksiksiz uygulanmasını, oluşabilecek risklerin önceden tanımlanmasını
ve bu risklere karşı alınacak önlemlerin belirlenmesini açıkça ortaya koyan
uluslararası bir yönetim sistemidir.Ayrıca 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren
1782002 sayılı yeni AB Gıda Kanunu Yönetmeliği ile AB’de yasal bir nitelik
kazanmış olan ve Türkiye’de de 27 Mayıs 2004 tarih ve 5179 sayılı “Gıdaların
Üretimi,Tüketimi ve Denetlenmesine dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek kabulü Hakkında Kanun” kapsamında ülkemizde de gıda güvenliği
konusu ve gereksinimleri zorunlu hale getirilmiştir.
Ayrıca iyi hijyen uygulamaları (GHP) ve iyi üretim
uygulamaları (GMP) marka güvenilirliğinin ve rekabetçi avantajın korunmasındaki
temel unsurları oluşturduğundan, çalışan personelin sürekli eğitimi ve bu
süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesinin gıda işletmelerinin çıtasını
yükselteceği göz ardı edilemeyecek bir gerçektir.